Cuma, Ekim 10, 2025
Ana SayfaFokusFOKUS | ABD, Pakistan’da Ne Arıyor?

FOKUS | ABD, Pakistan’da Ne Arıyor?

Petrol kaynaklarının azalması ve 2022’de patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından dünya çapında enerji ve ham madde arz güvenliğinin sarsılması, devletleri alternatif kaynak arayışına itti. Özellikle gelişen teknoloji ile birlikte değişen enerji ihtiyacı, bakır, altın lityum gibi stratejik madenlere ve nadir toprak elementlerine karşı olan ilgiyi artırdı. Bu ilgi günümüzdeki güç mücadelesinde de merkez noktaya oturdu. “Önce Amerika” siyasetini benimseyen Donald Trump’ın 2025’te ikinci kez başkanlığa gelmesiyle “Amerikan Mineral Üretimini Artırmak İçin Acil Önlemler” kararnamesini imzalaması, Ukrayna ile nadir toprak elementleri üzerine anlaşma sağlaması ve Grönland’ı satın alacağını söylemesi gibi radikal adımları, sözünü ettiğimiz bu maden kaynaklarına erişimin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. ABD, bu bölgelerin ardından şimdi de gözünü yeraltı zenginliği ile dikkat çeken Pakistan’a çevirdi ve yatırım adı altında bölgede çeşitli stratejiler yürütmeye başladı. Bu yazıda ABD’nin Pakistan’daki maden yatırımlarını, bu yatırımların küresel güç rekabetiyle nasıl bağlantılı olduğunu ve özellikle Çin karşıtı stratejinin bu ilgideki rolünü ele alacağım.

ABD, Pakistan’a Ne Zamandır İlgi Duyuyor?

Pakistan, jeopolitik konumunun haricinde yer altı zenginlikleriyle de dikkat çeken bir ülke. Ülkenin Belucistan bölgesinde bulunan Reko Diq sahası, yaklaşık 15 milyon ton bakır ve 26 milyon ons altın rezerviyle dünyanın en büyük maden havzalarından biridir. Pakistan’ın kuzey dağlık bölgesinde bulunan bölgelerde lityum ve nadir toprak elementlerine dair yüksek potansiyel taşıyan alanlar da bulunmaktadır.

2023’te İslamabad yönetimi, toplam rezerv değerinin 6 ila 8 trilyon dolar arasında olduğunu iddia etmişti. Pakistan, kritik mineraller konusunda Batı’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için değerlendirmek isteyebileceği alternatiflerden biri hâline geldi.

Görsel 1:ABD Dışişleri Bakanlığı Güney ve Orta Asya İşleri Bürosu’nun Kıdemli Büro Görevlisi Eric Meyer Liderliğindeki Bir ABD Heyeti, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile Bir Araya Geldi (2025)

 

Kaynak: The Associated Press, (2025)

ABD’nin Pakistan’ın maden kaynaklarına olan ilgisi yeni değil. Soğuk Savaş döneminden sonra ABD’nin bölgesel jeopolitik çıkarları ve müttefik arayışları, Pakistan ile ilişkilerini şekillendirmişti. Pakistan’ın ABD için stratejik önemi özellikle Afganistan’daki Sovyet işgali sırasında artmış ve bu dönemde ekonomik ve askeri yardımlar karşılığında Amerikan şirketleri, bazı maden projelerine doğrudan ya da dolaylı olarak katılmıştı. Ancak 21. yüzyılda bu ilgi, enerji güvenliği ve kritik minerallere erişim gibi faktörlerle daha da derinleşmiştir. Özellikle Pakistan ile Çin arasındaki ilişkilerin ekonomik ve siyasi etkilerinin artması, ABD’yi Pakistan’ın kaynaklarında kendi stratejik çıkarlarını güvence altına alma arayışına itti. Böylece Amerikan finans şirketlerinin de Pakistan’daki maden projelerine olan ilgisi arttı.

ABD’li Şirketlerin Pakistan’daki Rolü

ABD’nin Pakistan’daki yakın zamanlı hamleleri ilk olarak 2022 yılında başladı. Kanadalı görünen ancak ABD merkezli olan Barrick Gold Corporation, Pakistan ve Belucistan hükümetleri ile Reko Diq projesinin yeniden oluşturulmasını öngören anlaşmayı imzaladı. Anlaşmaya göre yeniden oluşturulan projede paylar %50 Barrick’e ve %50 Pakistanlı paydaşlar arasında paylaşılmıştı. Anlaşma ilk bakışta Pakistan’ın lehine gibi görünse de arka planda Amerikan finans devleri de bu anlaşmadan fayda sağlıyordu. JP Morgan, Vanguard ve BlackRock gibi büyük varlık yönetim şirketleri, Barrick Gold Corporation’daki hisseleri sayesinde doğrudan işlem organizasyonunda yer almasalar bile bu tür büyük anlaşmalardan kâr sağlayabiliyorlar. Amerikan finans devletinin Barrick Gold Coroporation’daki hisseleri aracılığıyla Reko Diq anlaşmasından dolaylı da olsa faydalanıyor olması bu şirketlerin sadece ekonomik aktörler olmadığını da göstermektedir. Küresel ölçekteki varlık yönetim şirketlerinin yatırım kararları ve stratejik ortaklıkları, Amerikan dış politikasıyla da örtüşebilmektedir.

Görsel 2:Barrick Gold’un Pakistan’daki Reko DiqProje Direktörü Tim Cribb’in, Pakistan’ın İslamabad Kentinde Düzenlenen Pakistan Mineralli Yatırım Forumu’ndan Fotoğrafı (2025)

Kaynak: REUTERS, (2025).

Barrick Gold Corporation ile yapılan anlaşmadan sadece beş ay sonra Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USIAD), “Maden Sektörü Reform Programı” adı altında Pakistan’ın madencilik mevzuatını Amerikalı şirketlerin çıkarlarına yönelik yeniden şekillendirmeye başlaması, bölgede doğrudan bir müdahalenin aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir ülkenin madencilik mevzuatının yeniden şekillendirilmesi, yabancı yatırımların faaliyetlerinin kolaylaştırılmasının çok ötesinde, o ülkenin doğal kaynakları üzerindeki egemenliğini de etkileyebilecek sonuçlar doğurabilmektedir.

2025’te ikinci defa başkanlık koltuğuna oturan Trump’ın ilk icraatlarından biri “Amerikan Mineral Üretimini Artırmak İçin Acil Önlemler” kararnamesi oldu. Bu kararname, ABD’nin ulusal güvenliği, ekonomik refahı ve enerji dönüşümü için kritik minerallere kesintisiz erişimi hedefleyerek hem yurt içi madenciliği canlandırmayı hem de dost ülkelerdeki kaynaklara doğrudan yatırım yapmayı öngörmektedir. Bu adım, ABD’nin stratejik mineral tedarik zincirini güvence altına alma amacını açıkça göstermektedir. Bu amaca yönelik Pakistan’da atılan ilk adım da ABD Kongresi’nde Pakistan Dostluk Grubu’nun kurulması oldu. Bu program ile Pakistan’daki madencilik mevzuatının yeniden şekillendirilmesi amaçlandı.

Görsel 3:İslamabad ABD Büyükelçiliğinde ABD Kongre Heyeti’nin Onuruna Düzenlenen Resepsiyondan Bir Fotoğraf (2025)

Kaynak: Pakistan Ulusal Meclisi (2025).

ABD’nin Çin’e Karşı Pakistan Kartı

ABD’nin Pakistan’a olan ilgisinde Çin’e karşı yürütülen politikaların da önemli bir yeri vardır. Çin’in Kuşak Yol İnisiyatifi kapsamında Pakistan’da yaptığı yatırımlar, ABD’nin bölgedeki etkisinin azalmasına yönelik endişelere neden olmaktadır. ABD, Pakistan’ın maden kaynaklarını kendi kontrolü altına alarak veya Amerika merkezli şirketlerin bu kaynaklardan faydalanmasını sağlayarak Çin’in bölgedeki ekonomik nüfuzunu dengelemeyi amaçlamaktadır.

ABD’nin Hint-Pasifik stratejisi ile Orta ve Güney Asya’daki mineral rekabeti kesişmektedir. ABD’nin Hindistan ile stratejik ortaklığını korurken aynı zamanda Pakistan’a da ekonomik alan açması, ABD’nin bölgeyi yalnızca güvenlik değil, ekonomik çıkarlar üzerinden de kurguladığını göstermektedir. Söz konusu bu rekabet ortamı da Pakistan’ı diplomatik manevra alanına dönüştürmektedir.

Sonuç

Pakistan’ın maden potansiyeli, ABD’nin küresel enerji ve teknoloji hedefleri için stratejik bir öneme sahip. Dünyanın lityum gibi nadir toprak elementleri konusunda yarışa girdiği bir dönemde bu kaynakların kontrolü Tesla gibi dev şirketler için hayati önem taşıyor. Trump yönetimi, bu madenleri yalnızca ekonomik değil, jeopolitik bir silah olarak da değerlendirmektedir. Çin’in küresel madencilikteki rolünü göz önüne aldığımızda ABD’nin Pakistan’a duyduğu bu ilginin yalnızca altın ve bakır için olmadığını, jeopolitik ağırlığını koruma refleksiyle hareket edildiği görülüyor. Trump döneminde başlayan Ukrayna, Grönland, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Pakistan’da bulunan kritik madenlerin ABD’li şirketler tarafından işletilmesi politikası bir bütün olarak değerlendirilmelidir.

Özge İrem Coşkun, Türkiye Araştırmaları Vakfı araştırmacısıdır.
Özge İrem Coşkun
Özge İrem Coşkun

Özge İrem Coşkun, İstanbul Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden tam burslu olarak mezun oldu. Üniversite döneminde çeşitli araştırma merkezlerinde görevler alan Özge İrem, analiz ve yazılarının yanında Yeniden Jeopolitik: Bölgesel İstikrar Yönelimleri isimli kitapta “Doğu Asya Perspektifinde Küresel Oyuncular”, 21. Yüzyıl Türk Dış Politikasına Bölgesel Bakışlar isimli kitapta “Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti İlişkileri” bölümlerini kaleme aldı. Çalışma alanları arasında Türk dış politikası, Çin, medya ve siyasal iletişim gibi konular bulunmaktadır.

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments