back to top
17 Aralık, 2025, Çarşamba

Havacılıkta Yeni Çağ

YayınlarYorumHavacılıkta Yeni Çağ

Havacılıkta Yeni Çağ

Geçtiğimiz hafta Türkiye havacılıkta bir çağı kapattı ve yeni bir çağı başlattı.

Bayraktar tarafından üretilen Kızıl Elma insansız savaş uçağı, ASELSAN tarafından geliştirilen son teknoloji MURAD AESA radarıyla bir hava hedefine kilitlendi ve yine TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen Gökdoğan görüş ötesi hava-hava füzesi ile vurarak düşürdü.

Böylelikle dünya tarihinde ilk defa bir insansız savaş jeti kendi başına başka bir hava hedefini hava-hava füzesi ile düşürmüş oldu.

Birçok ülke bu teknolojiyi uzun yıllardır geliştirmeye çalışıyordu. Türkiye ise bunu başararak bir ilke imza atmış oldu. Bundan sonra önümüzdeki yüzyılda insanlı savaş jetlerinin peyderpey kullanımdan çıkacağı ve insansız savaş uçaklarının hava-hava ve hava-yer muharebelerini yapacağı bir döneme adım atmış bulunuyoruz.

Bu başarının dünya tarihi açısından bir ilk olmasının ötesinde, Türkiye açısından çok daha büyük bir önemi var.

O da Türkiye’nin savunma sanayisiyle artık rüşdünü ispat ederek, dünyada üretilmiş çeşitli silah sistemlerinin yalnızca muadillerini ve benzerlerini yerli ve millî olarak Türkiye’de üretme hedefinin ötesine geçerek, savunma sanayii teknolojilerine yön veren bir ülke haline gelmiş olmasıdır.

Böylelikle savaş sanayisinde geçmişte tarihe yön veren Türkler, dört yüzyıl sonra ilk defa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan döneminde atılan adımlar ve yapılan atılımla yeniden savaş teknolojilerine yön veren bir ülke haline geldi.

Meselenin Türk tarihini aşan, İslam tarihi ile ilgili çok daha önemli bir boyutu daha var. O da, İslam tarihi boyunca bilimde ve teknolojide büyük atılımlar yapmış olan Müslümanların özellikle Aydınlanma sonrası bu alandaki üstünlüklerini kaybettiklerini biliyoruz.

Ancak artık Türkiye’nin yaptığı bu atılımla, İslam dünyası içinde ilk defa bir ülkenin yeniden teknoloji yarışında ipi göğüsler hale geldiğini görüyoruz. Bu atılımın yakın dönemde farklı alanlardaki başka örnekleriyle de karşılaşacağımızı, bu atılımın önemini ise henüz tam olarak idrak edebildiğimizi düşünmüyorum.

Siyasi irade ve kararlılık bu şekilde devam ederse, önümüzdeki yüzyılda Türkiye’nin büyük bir savunma sanayii devine dönüşeceğini ve bununla beraber üreteceği siyasal etkiyle küresel bir güce dönüşebileceğini söyleyebiliriz. İleride bu günleri araştıracak ve yazacak olan tarihçilerin, Türkiye’nin bu dönemde ne kadar büyük atılımlar yaptığını ifade edeceklerini şimdiden söylemek mümkündür.

Prof. Dr. Enes Bayraklı, Türkiye Araştırmaları Vakfı başkan yardımcısıdır.
Bu yazı, ilk olarak 03.12.2025 tarihinde Diriliş Postası’nda yayımlanmıştır.
Enes Bayraklı
Enes Bayraklı
Prof. Dr. Enes Bayraklı, Türk-Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm başkanıdır. Lisans eğitimini Viyana Üniversitesi’nde tamamladı. Yine aynı üniversiteden 2006’da yüksek lisans ve 2012’de doktora derecelerini aldı. Çalışma alanları arasında İslamofobi, Türkiye-AB ilişkileri, Almanya dış politikası, Avrupa’da aşırı sağ hareketler, terör örgütleri ve dış politika analizi bulunmaktadır. 2015 yılından beri yıllık olarak yayımlanan Avrupa İslamofobi Raporu’nun editörlüğünü yapmaktadır. Bayraklı Türkiye Araştırmaları Vakfı Başkan Yardımcısıdır.
spot_img

Öne Çıkanlar

ilgili makaleler

spot_img