Fotoğraf 1: 2023 İklim ve Enerji Bakanlığı Dönemi

Kaynak: Trouw
Erken Yaşamı ve İdeolojik Oluşum
Rob Arnoldus Adrianus Jetten, 25 Mart 1987’de Hollanda’nın güneyindeki Veghel kasabasında doğmuş ve yakınındaki Uden kasabasında büyümüştür. 12 yaşında kendini “geek” olarak tanımlayan Jetten, “dünyayı biraz daha iyi bir yer haline getirmek” arzusuyla her sabah okula gitmeden önce iki gazete okur ve akşam haberlerini izlermiş. Radboud Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi okumuş ve hem lisans hem de yüksek lisans derecesini almıştır.
Akademik kariyeri geleneksel bir seyir izlerken, siyasi bilinci doğrudan memleketini vuran ulusal bir travmada şekillenmiştir. Kasım 2004’te, Hollanda, sinemacı Theo van Gogh’un bir radikal tarafından öldürülmesiyle sarsılmıştır. Bu olayın ardından, Jetten’in yaşadığı Uden kasabasındaki bir Türk ilkokulu, misilleme amaçlı bir kundaklama eylemiyle yakılmıştır. Ardından Jetten, suçluların, kendi futbol takımındaki takım arkadaşları olduğunu öğrenmiştir.
Aşırılıkçılık ve bölünmeye bu kadar yakın olmak, Jetten için belirleyici bir an olmuştur. Jetten, “Dünyanın geri kalanı benim köyümü aşırı sağcı gençlerin yuvası olarak görüyordu” diye anlatıyor. “Herkesin yanıldığını kanıtlamak için birkaç arkadaşımla bir araya geldik, çeşitli kampanyalar düzenledik ve belediye meclisinde konuşmalar yaptık. Siyasete her zaman ilgi duymuştum, ancak bir şeye karşı çıkıyorsanız harekete geçmeniz gerektiğini ilk kez o zaman fark ettim.” Bu olay, onun yeni filizlenen siyasi motivasyonunu somutlaştırmış ve pasif ilgisini, birlik ve fırsat mesajıyla nefret siyasetine karşı aktif bir taahhüde dönüştürmüştür.
Siyasi Yükselişi
Jetten’in siyasi kariyeri, üniversitede Progresif Liberal D66 partisinin gençlik kolu olan Jonge Democraten‘e (Genç Demokratlar) katıldığında ciddi bir şekilde başlamıştır. Hızla yükselerek, 2008’den 2009’a kadar gençlik örgütünün ulusal başkanlığını yaptıktan sonra, 2010’da Nijmegen belediye meclisine seçildi ve bu görevi 2017’ye kadar sürdürdü.
Ulusal çapta tanınması, 2017 yılında Temsilciler Meclisi’ne seçilmesiyle gerçekleşmiştir. Bir yıldan biraz fazla bir süre sonra, Ekim 2018’de, Alexander Pechtold’un yerine D66’nın parlamento lideri olarak seçilmiştir. 31 yaşında, partide bu görevi üstlenen en genç kişi olmuş ve bu durum, nispeten deneyimsiz olması nedeniyle bazı medya kuruluşlarının eleştirilerine neden olmuştur.
2022 yılının Ocak ayında dördüncü Rutte kabinesinde İklim ve Enerji Politikası Bakanı olarak atandığında tanınırlığı daha da artmıştır. Ağustos 2023’te Sigrid Kaag’ın istifasının ardından Jetten, D66’nın yeni lideri seçilmiştir.
Fotoğraf 2: D66 lideri Rob Jetten, 29 Ekim 2025’te Hollanda’nın Leiden kentinde partisinin sonuç akşamı

Kaynak: NBC NEWS
| Seçim Yılı | Parlamento Sıralaması | Alınan Oy Sayısı | Kazanılan Koltuk Sayısı |
| 2017 | 12 | 4,903 | 19 |
| 2021 | 2 | 45,771 | 24 |
| 2023 | 1 | 437,371 | 9 |
| 2025 (ön sonuçlar) | 1 | Henüz açıklanmamıştır | 26 |
Jetten Doktrini: İlericilik, İklim Eylemi ve Avrupa Yanlısı Tutum
Rob Jetten’in siyasi felsefesi, “Herkes için özgürlük, ama kimse geride kalmasın” sloganıyla hareket eden partisi D66’nın ilerici liberal geleneğine derin bir şekilde kök salmıştır. Onun liderliği, üç temel sütuna odaklanan ileriye dönük bir gündemle tanımlanmaktadır: iddialı iklim eylemi, sosyal ve ekonomik fırsatlar ve güçlü, entegre bir Avrupa.
- İklim ve Çevre Şampiyonu:
İklim ve enerji politikası, Jetten’in en önemli gündem maddesidir. Hollanda’nın ilk İklim ve Enerji Bakanı olarak, ülkenin yeşil dönüşümünü hızlandırmayı amaçlayan bir gündemi savunmuştur. Onun liderliğindeki D66 platformu, Hollanda’nın birçok Avrupa hedefinin on yıl öncesinde, 2040 yılına kadar CO₂ nötr hale gelmesini savunmaktadır. Önemli öneriler arasında kömürle çalışan tüm elektrik santrallerinin kapatılması, güneş ve hidrojen gibi sürdürülebilir enerji kaynaklarına yoğun yatırım yapılması ve Rotterdam’ın Avrupa’nın başlıca hidrojen merkezi haline getirilmesi yer almaktadır.
Jetten, yenilikçi girişimcileri destekleyerek ve yerel toplulukları enerji projelerine sahip olmaları için güçlendirerek yeşil büyümeyi teşvik etmek gerektiğini savunmaktadır. Bu alana tutarlı bir şekilde odaklanması, iklim eylemini acil bir gereklilik ve gelecekteki refahın kaynağı olarak çerçeveleyen siyasi markasının belirleyici bir özelliğidir.
- Sosyal İlerleme ve Fırsat Eşitliği
Aşırı sağın dışlayıcı söylemlerinin tam tersine, Jetten’in platformu kapsayıcılık ve sosyal yatırım temeline dayanmaktadır. D66’nın manifestosu, cinsiyet, etnik köken, din veya cinsel yönelimden bağımsız olarak herkes için eşit fırsatlar yaratılmasını vurgulamaktadır. Bu, özellikle eğitim ve barınma alanlarında somut politika hedeflerine dönüşmektedir. Jetten, eğitime yapılan yatırımların artırılmasını, öğretmenlerin maaşlarının yükseltilmesini ve tüm çocuklara sağlıklı yemekler ve kültürel etkinliklere erişim imkanı sunan “zengin bir okul günü” sağlanmasını savunmaktadır.
Hollanda seçmenlerinin en önemli endişesi olan konut krizi konusundaysa, partisi öğrenciler ve ilk kez ev satın alanlar için daha fazla konut inşa etmeyi ve yatırımcıların spekülasyonlarını engellemek için bir “satın alma koruma yasası” uygulamayı önermektedir. Göçmenlik konusundaki yaklaşımı, “mültecilerin hızlı entegrasyonu” ve yüksek vasıflı göçmenlerin ülkeye girişini kolaylaştırmaya odaklanmakla beraber onları bir tehdit olarak değil, “küresel düşünen” bir topluma katkı sağlayan unsurlar olarak görmektedir.
- Kararlı bir Avrupa Yanlısı Vizyon
Jetten, Avrupa işbirliğinin açık ve hevesli bir savunucusudur. Milliyetçiliğin yükselişte olduğu bir dönemde, Hollanda’nın “Avrupa’nın kalbine” dönmesi gerektiğini sürekli olarak savunmuş ve ülkenin güvenliği ve refahının güçlü bir AB ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu öne sürmüştür. D66’nın platformu, sermaye piyasaları birliğinin güçlendirilmesi ve iç ticaret engellerinin kaldırılması da dahil olmak üzere, daha fazla Avrupa entegrasyonunu desteklemektedir.
Bu Avrupa yanlısı tutum, dış politika ve savunma alanlarına da uzanmaktadır. Jetten ve partisi, NATO hedeflerine ulaşmak için savunma harcamalarının artırılmasını ve Ukrayna’ya sarsılmaz bir destek sağlanmasını savunmaktadır. Jetten’in vizyonu, siyasi rakiplerinin savunduğu izolasyonizmden uzak, uluslararası sahnede pragmatik ve aktif bir Hollanda’dır.
Seçmenler: Kentsel, Eğitimli Bir Koalisyon
Rob Jetten ve D66 partisinin destek tabanı demografik olarak oldukça farklı olup büyük ölçüde Hollanda’nın kentsel ve yüksek eğitimli nüfusundan oluşmaktadır.9 Partinin ilerici, Avrupa yanlısı ve çevre odaklı platformu, büyük şehirlerde ve ortalamanın üzerinde refaha sahip belediyelerde yaşayan seçmenler arasında büyük yankı bulmaktadır.
Fotoğraf 3: 2025

Kaynak: VOI
2025 seçimlerinde Jetten, önceki sağcı hükümetten hayal kırıklığına uğramış ılımlı seçmenlere hitap ederek bu tabanını başarıyla genişletmiştir. Onun iyimser ve istikrarlı mesajı, “memnuniyetsiz VVD seçmenleri” ve aşırı sağın liderliğindeki ‘etkisiz’ ve “kaotik” koalisyonun ardından normale dönmek isteyenler için çekici bir alternatif sunmuştur. Jetten, kendisini birleştirici bir figür olarak konumlandırarak, Geert Wilders’ın kutuplaştırıcı tutumunu reddeden ve daha sorumlu ve ileriye dönük bir hükümet isteyen geniş bir seçmen koalisyonu oluşturmayı başarmıştır.
İmajı ve Liderliği
Rob Jetten, son dönem Hollanda siyasetini büyük ölçüde belirleyen popülist öfkeyle kasıtlı olarak zıtlık oluşturan bir kamu imajı oluşturmuştur. Liderlik tarzı, iyimserlik, pragmatizm ve birlik mesajıyla karakterize edilmiş ve bu tarz, 2025 seçim kampanyasında oldukça etkili olmuştur.
Seçmenler ve analistler, onun kampanyasını “kararlı bir şekilde iyimser” olarak tanımlamakta ve “olumsuzluk ve nefret politikasından bıkmış” seçmenler için hoş bir alternatif olarak görmektedirler. Seçimlerden sonra yapılan ilk konuşmasında, milyonlarca Hollandalı’nın “yeni bir sayfa açtığını” ve “olumlu güçleri” seçtiğini ilan etmiştir.
Fotoğraf 4: 2025 Seçim Dönemi

Kaynak: Euronews
En dikkat çekici stratejik hamlelerinden biri, Hollanda bayrağını kapsayıcı vatanseverliğin sembolü olarak geri kazanmak oldu. “İlerici vatansever” etiketini benimseyerek, uzun süredir aşırı sağla ilişkilendirilen bir sembolü başarıyla benimsemiş ve ulusal gururu ilerici değerlerle uyumlu bir şekilde çerçevelemiştir. Bu, televizyonda yayınlanan tartışmalardaki güçlü performansıyla birleşerek, kampanyanın son haftalarında popülaritesinin artmasına neden olan bir “kazanan havası” yaratılmasına yardımcı olmuştur.
38 yaşında, Hollanda’nın en genç başbakanı ve ilk açık eşcinsel başbakanı olmaya adaydır. 2018’de ilk kez parlamento lideri olduğunda nispeten genç olması eleştirilere neden olmuştu ancak şimdi bu durum, yeni ve daha yapıcı bir liderlik neslinin yüzü olarak imajına katkıda bulunan bir avantaj olarak görülmektedir. Kamuoyundaki sicili, önemli kişisel tartışmalardan oldukça uzak, bu da siyasi kaostan bıkmış halka temiz ve güvenilir bir imaj sunmasını sağlamaktadır.
Sonuç
29 Ekim 2025’teki Parlamento seçimleri net bir kazanan ortaya çıkarmaktan ziyade, derin bir bölünmüşlüğün yaşandığı bir ulusa keskin bir ayna tutmaktadır. D66 ve PVV’nin her ikisinin de 26 sandalye kazandığına dair geçici tahminlere göre, “başa baş yarış” ifadesi yetersiz kalmakla birlikte, bu durum, geleceğe dair temelde zıt iki vizyona sahip bir ülkenin seçim sonuçlarında kendini göstermiştir. Tek bir tarafın açık bir zaferi yerine, bu sonuçlar Hollanda toplumunu felç eden derin bir kutuplaşmayı ortaya koymaktadır.
Bu gergin ortamda, Rob Jetten’in kampanyası “olumsuzluk ve nefret politikasına” direnmek için bilinçli bir seçimi simgelemektedir. Tartışmanın büyük bir kısmı dışlanma üzerine odaklanırken, Jetten tutarlı bir şekilde “kararlı bir iyimserlik” ve kapsayıcı bir mesajı tercih etmiştir. Eşit fırsatlara odaklanan tüm platformu ve “ilerici vatanseverliğin” sembolü olarak Hollanda bayrağını geri kazanma çabası, bölünmeyi beslemek yerine bağlantı kurmaya yönelik doğrudan bir girişimdi.
Artık son oylar sayılırken sonuç ne olursa olsun Hollanda’yı zorlu bir sürecin beklediği kaçınılmazdır. Sonuçlar, istikrarlı bir koalisyon oluşturmayı son derece karmaşık hale getirmektedir. Çoğu parti PVV ile iktidara gelmeyi reddetmiş olsa da, sonuçlar dışlayıcı siyasetin kapsayıcı siyaset kadar büyük bir destek gördüğünü göstermektedir. Dolayısıyla Jetten için asıl sınav, sadece bir koalisyon kurabilip kuramayacağı değil; asıl test, onun “saygın siyaset” ve uzlaşma politikasının, kökünden bölünmüş görünen bir ülkede bir köprü kurabilip kuramayacağıdır.
Amina Smits Akılma, Türkiye Araştırmaları Vakfı araştırmacısıdır.

